[DİN - SÜMERLER] DİNLERİN KAYNAĞI SÜMER MİTOLOJİSİ Mİ?

Geçen gün İslam'daki domuz yasağının Sümerlere dayandığını söyleyen İsrafil Balcı için "içine Muazzez İlmiye Çığ kaçmış" demiştim. Balcı, o vidyodan sonra "Dinlerin kaynağı Sümer mitolojisi mi?" başlıklı daha detaylı bir vidyo çekti (1). Yaklaşık 110 dakikalık vidyonun hemen hemen hepsi Muazzez İlmiye Çığ'in kaleme aldığı yaklaşık 40 sayfalık maklesine dayanıyor (2). Hem Balcı'ya hem de bu konuda fikir anası olan Çığ'ın sahtekârlıklarını ve cehaletlerini suratlarına vurma zamanı geldi! Bunu da, Balcı'nın tanıdığını sanmadığım ama Çığ'ın çok iyi tanıdığı Samuel Noah Kramer'ın 1963'te basılan “Sümerler” adlı kitabıyla yapacağım (3). Çığ, kitabın yazarını çok iyi tanır çünkü Sümerler hakkında beraber çalışmaları var. Kramer, kitabın önsözünde "...müzenin tablet koleksiyonunun iki küratörü Muazzez Çığ ve Hatice Kızılyay'a özellikle minnettarım; Sumeroloji araştırmaları için son derece verimli olan karşılıksız ve özverili iş birliği için kendilerine teşekkür ederim" yazar. Kitabın 19ncu sayfasında şöyle bir ifade geçiyor: “Geçen yüzyılın ortalarına kadar hiç kimse bir Sümer halkının ve dilinin var olduğunu bilmiyordu.Burası çok önemli! Sümerler konusunda otoriter olan yazarın ifadesine göre, 1800'lerin ortalarına kadar dünyada hiç kimse Sümerlerin kim olduğunu, Sümerce dilinin ne olduğunu, Sümer Yazıtları'nde ne yazılı olduğunu bilmiyordu! Kitabın 21nci sayfasında da, "Sümer" ismini Jules Oppert adındaki bir bilim insanının tarihte ilk defa 17 Ocak 1869'da katıldığı bir konferansta kullandığını yazar. Sümerler, Mezopotamya’nın güneyinde, M.Ö. 5000 ile M.Ö. 1750 yılları arasında yaklaşık 3 bin senelik büyük bir uygarlık kuran; yazıyı tarihte ilk kullanan; hükümet, okullar, sosyal yapılar kuran; sanat, matematik, astronomi, astroloji, tıp, teknoloji ile ilgilenen ama daha sonra tarihten silinip yaklaşık 3 bin 600 sene unutulan; ama 1800’ün ortalarında keşfedilip tekrar hatırlanan büyük bir kavimdir… Kur’an’ın Hz. Cebrail aracılığıyla Allah’tan (cc) Hz. Peygamber’e (sav) indirilmesi, miladi 610’dan 632’ye kadar devam etti. Kur’an’ın indiği dönemde, tarihe karışıp unutulan Sümerler ve yazıtları henüz ortaya çıkmamıştı! HZ. PEYGAMBER, KENDİ ZAMANINDA OLMAYAN, KENDİSİNDEN YAKLAŞIK 1250 SENE SONRA ORTAYA ÇIKAN SÜMER YAZITLARI’NDAN NASIL YARARLANMIŞ OLABİLİR?! BU KADAR CAHİLCE VE AHMAKÇA BİR İDDİAYI NASIL ORTAYA ATIP SAVUNURSUNUZ? Ya, “Hz. Muhammed 610 ile 632 yılları arasında Mezopotamya’ya gitti. Kazı yapıp Sümer Yazıtları’nı çıkardı; içindeki bilgileri ögrendi, Kur’an’a ekledi, sonra tabletleri geri toprağa gömdü!” diyeceksiniz, ya da, “Hz. Peygamber, 610’larda zaman makinesi icat etti; zamanda yolculuk yaparak 1900’lerin başına geldi. Topraktan çıkartılıp tercüme edilen Sümer Yazıtları’ndan yararlandı; geri döndü, Kur’an’a ekledi!” diyeceksiniz. Her durumda kendinizi maskara edip rezil ediyorsunuz ama rezilliğinizin farkında bile değilsiniz. O halde Sümer Yazıtları ile Kur’an arasındaki benzerlikler nasıl izah edilebilir? İlahi dinlerin kaynağının Allah (cc) olduğunu, Allah’ın Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar her topluma 124 binden fazla peygamber gönderdiğini, Sümerlere de Hz. İdris ve ardından Hz. Nuh’u (belki başka peygamberleri de) gönderdiğini, Sümerlerin zamanla tek tanrılı dinden (monoteizmden) uzaklaşarak putperestliğe saptığını düşünürsek izahı pek zor olmaz! 1) t.ly/WN8QJ 2) t.ly/PrAJv 3) t.ly/QfUJd

https://x.com/CevdetAkbay/status/1846837669600678299 (17 Ekim 2024)

Comments

Popular posts from this blog